Youtube Video

Bursa'da Deveciler Kabristanı Ne Oldu?

Bursa'da Deveciler Kabristanı Ne Oldu?

Tarih:2018-04-01 / Hit:3135

Sayın Falih Rıfkı Atay’la Atina’dan 1937’de dönüyoruz. Vapurda bize, gazetesinde yazdığı halde şimdi yerini bildiremiyeceğim bir şehirde bir mezaristanın nasıl park haline getirildiğini anlatmıştı. Esefle ve üzüntü ile dinledim.

Belediyeye intikal eden bir mezarlık şehrin ortasına rastlamaktadır. Artık ölü gömülmiyecek, muvafık. Zira ölenlere şehir dışında bir yer gösterilmiş, münasib. Bu mezarlığın taşları tetkik ve tasnife lüzum görülmeden, hâlâ İstanbul’da bugün bile olduğu üzere hemen kırdırılıyor veyahut insaf edilirse taşınıyor , O şehirde bulunan vali bu yeni parkın plânını yapmak arzusundadır. Fen heyeti tabii ses çıkaramıyor, bu bizim hakkımız diyemiyor. Vali plânı çiziyor. Yerinde tatbik ediyorlar, fen heyeti reisi diyor ki; efendim bu plân taslağında tadilât yapmak icab ediyor. Zira bir daha yetişmesi imkânı olmıyan o büyük ağaçlar plânınızda hep yollara rastgelmiştir. Ne emir buyurursunuz? Vali diyor ki: Plân plândır, değişemez, yola gelen ağaçları keser, yeniden ağaç dikersiniz. Valinin dediği yapılıyor. Bu parkı gören sayın Falih Rıfkı Atay o küçük fidanları görüyor, üzülüyor ve bunu gazetesinde burada bildirmediğim bir tarihde bahis mevzuu ediyor. Böyle acı misaller hemen her şehirde vardır. Buna üzülerek Bursa’da senelerce önce kaldırılan Deveciler kabristanından bahsedeyim. Bir hastaya çağrılmam dolayısıyle 22 Teşrinevvel 1944’de Bursa’ya gitmiştim. Üzüntülü, hastamı bir gün sonra sabahleyin bir defa daha gördükten sonra şoföre Timurtaş camiine götürmesini söy ledim. Camiin dikkate de ğer altı kaideli bir kubbe üstündeki minaresini ve camiin eski yerlerini dolaştım. Bahçesindeki mezarlığında Türk hâk sanatının taşlarda harikalarını hayretlerle seyrettim.

Dönüşde delilim olan ar kadaşıma Deveciler Kabristanı nerededir? diye sordum. Tam önünden geçiyormuşuk. Meyva hali önünde ve 30 metreden fazla genişletilen yolun karşısında biçimsiz ve bitmemiş bir çocuk bahçesini göstererek ‘buraları’ dedi: ‘Eski büyük ağaçları kestiler, şu gördüğünüz fidanlârı diktiler , daha büyüyemedi. Karşısına meyva hali yaptılar. Hiç de özenilmiş bir binası yok. Çocuk bahçesini bitiremediler, uğurlu olmadı’, diye ilâve etti. Mezar taşlarının yok edildiğini ve pek az bir kısmı nın nakledildiğini yer tesbit edilmiyerek ve kime ait oldukları tasrih olunmıyarak parça parça Yeşil Medresesi’nde kurulan müzenin bahçesine nakledildiğini arkadaşım rahmetli Kâmil Kepecioğlu hikâye etmişti.

Hakikî icabında bir mezaristanın hâl yapılmasına, arasından geçen yolun genişletilmesine karar verilebilir. Buna itiraz ederek bir gerilik gösterecek değiliz. Ben bu kadar ileride düşünürken buna karar verenler ve bu kararı tatbik eden kimseler keşke gerilik göstermeyerek bunları bir tarih heyetine tetkik ettirip tarihe o mezarlığı mal ettirmiş olsalardı vatana unutulmaz bir hizmet yapmış olurlardı. Mani olurlar diye bu yapılmamış ve memleketin seferber olacak ilim muhitine haber bile verilmemiştir.

Şimdi biz; Deveciler mezarlığında kimler medfun imiş, nereden nakledildiği bile malûm olmıyan müzedeki taşlardan mı öğreneceğiz, yoksa Bursa hakkında yazıl mış tarihlere mi başvuracağız? Muradiye türbelerini dolaşırken 1931 senesinde bahçede geniş bir altı köşe duvarla çevrili çukurların birisinin sacdan levhası üze rinde ‘falan kabristandan nakledilen kemiklerdir’, yazısını görmüş ve bunu yapmakla büyük bir marifet gösterdik lerine inanan insanlara acımıştım. Müsterih olsunlar son 1944 ziyaretimde bu saçların da çürüdüğünü gör düm, artık onların duvarları da mânâsız bir yer işgal etmekle kalmış. Devecilerin kemikleri de buraya iş olsun diye nakledilmişse, şimdi o da göçüp gitmiştir.

Deveciler Kabristanı, İnönü Caddesinde, Demirtaş Endüstri Meslek Lisesi ve caddenin batısındaki bulunan dükkanların olduğu yerde idi.

İşte o Deveciler kabristanı zamanında bir medrese de varmış, yıktırılmış, hattâ ismini hatırlıyanlar yok. Kâmil Kepecioğlu’na göre ulemadan Kara Hasan paşa yaptırmıştır. Meşhur Molla Fenari’nin dostu ve şerikidir. Önce ulemadandır. Sonra vezir olmuştur. Vefatında bu medreseye gömülmüştür. Her veçhile mükemmel bir insan imiş.

Deveciler mezarlığı bir zamanlar Bursa’nın büyük ölülerinin adeta bir Panteonu imiş. Gömülenlerin isimlerinden onu öğreniyoruz. Fakat bunlar hep ekâbir ve ulema sınıfıdır ki eserlere geçmiş, yalnız şahsiyet sahibi olup da, servet dolayısiyle ticaretle meşgul olanlardan bu gibi eserler, bahsetmez. Onların sanat bakımından kıymetli mezar taşları vardır. İşte bunlar hiç bir eser kalmadan kalkmış.

Bursa’ya tetkike gidecekler ebediyen Deveciler Panteonunu bulamıyacaklar, tarih sayfaları arasında sanki Bursa’da hâl ve çocuk bahçesi yapcak yer yokmuş gibi orasını kaldıranları iyi düşünmiyerek dolaşacak ve yaptıkları yeni hâlin yaşamadığını, bu yüzden orasının da düzeltilmesinin faidesi olmadığını göreceklerdir. Ben Deveciler Panteonunun yerinden geçerken o kadar üzüldüm ki tarif edemem. O üzüntümü Bursa’ya ait tarihleri karıştırmakla ve Devecilerde medfun olanların isimlerini olsun birer birer bulmakla teselliye gayret edeceğim…

Dr.A.Süheyl Ünver

Bir Zamanlar Bursa'ydı s.121 -1222

 

BU HABER HAKKINDA YAPILAN YORUMLAR

  • Çok üzülerek okudum, Bursa kıymetince değer görmeyen bi şehir ne yazıkki, insaflı kimselere teslim edilmeli, şehirleri medeniyet ve gelişmişlikleri değil tarih ve tarihi eserleri yaşatıyor, bi şehrin tarihi onun en büyük zenginliğiyken tahrip etmek helede kendi milletine hiç yakışmıyor, İnşaAllah bundan sonra olmaz diyeceğim lakin gözlerimizin önünde Bursayı hiç tanıyamıyacağımız hale getiriyorlar, umarım hakettiğin değeri göreceğin günleri de görürüz Bursam...

    Hatice Ağcadağ

    2018-04-02 00:00:00

YORUM YAZ




Son Eklenen Yazılar

Dünya'nın En Eski Ekmeği Çatalhöyük'te Bulundu

  Dünyada kentleşmenin olduğu ilk yerlerden Çatalhöyük'teki kazıda 8 bin 600 yıllık "ekmek" bulundu. Konya'nın Çumra ilçesinde yer alan, Neolitik ...

Unutulan Büyük Türk Hükümdarı Babürşah ve Panipat Savaşı

Tarihte, Türkler tarafından Türkistan’da Selçuklu, Timurlu; Anadolu’da Osmanlı Devletleri gibi, Hindistan’da da muhteşem “Babürlü” veya “Gürganiye” Devleti kuruldu....

1927 Tarihli Uzunköprülü Ali Efendi Çeşmesi'de Suyuna Kavuştu.

Bir vakıf medeniyeti olan ecdadımız bunun bir numunesi olarak hayır niyetiyle yaşadıkları mahalleye , şehre çeşmeler inşa etmişler. Bu çeşmeleri inşaa ederken de dü...